Nihat Baba’nın Yeri - Tulumbalı Meyhane

Aç olan insan ne yazar?? Ne alışveriş, ne kitap tabii ki yemek:)

Bende keşke şuan oraya ışınlansam dediğim Nihat Baba’nın yerini anlatmak istiyorum sizlere.

Malum İzmir’de yaşayınca, bir zaman sonra bir bakıyorsun hep aynı yerlere gidiyorsun. İşte bundan bunaldığımız bir günde,yeni bir yer, yeni bir yer diye ararken,arkadaşımın tavsiyesi ile Nihat Baba’nın yerini duyduk.. İyi gidelim de nerde peki?? “Yenişehir” Ne işimiz var güzelim Alsancak, Bostanlı varken Yenişehir’de dedik tabi. Ama bir yandan da merak kemiriyor içimizi nasıl bir yer diye. Bakalım dedik bari netten, neye benziyor, yemeğe diye gidip kapkaça kurban gitmeyelim sonra:)

Net.te aramamla karşıma Vedat Milör’ün yazısı çıktı.”Alaaddin’in sihirli lambası elimde olsa, tek dileğim şu olur: İzmir’deki Nihat Baba’nın Yeri gibi bir meyhane de İstanbul’a açılsın. “ işte devamı burada.
Şimdi bunu okuyup, İzmir’de yaşayıp gitmemek ayıp olur dimi?

Neyse yaptık rezervasyonumuzu gittik. Meğer hayatımın en güzel kararlarındanmış. Ben bunca sene burada yaşamışım, burayı keşfedememişim ama kimler kimler nerelerden gelip bulmuş. Yazık valla bize!! 
Nihat Baba’nın yeri 1958 de açılmış.Zamanında Müzeyyen Senar, Zeki Müren gibi ünlülerin de uğrak yerlerindenmiş. Eskiden meyhanenin yanında bir sinema varmış. Pek çok sanatçı film tanıtımlarına gelip soluğu bu meyhane de alırmış.  Nihat Arıç’ın açtığı meyhaneyi 1987 yılından bu yana oğlu Erkan Arıç işletiyor. Rakının tulumba ile servis edildiği için de Tulumbalı Meyhane olarak da biliniyor. Yenişehir ve Çeşmealtında şubeleri var. Çeşmealtında ayrıca manzara artısı da varmış. Gidip görülecek yerlere eklenmeli

Yenişehirdeki yerine gittiğinizde aracımızı lokantanın kendi park yerine park edebiliyorsunuz. Başında devamlı duran bir görevli de mevcut. Etraf tenha ama güvenli de gözüküyor. İçerisinin öyle ahım şahım bir görüntüsü yok ama çok temiz. Fonda inceden bir türk sanat müziği oluyor. Gelen müşteriler kaliteli gözüküyor.

Önce mezeleri seçiyoruz. Hepsi gayet başarılı.  Sonrasında ise etler başlıyor.Hiçbir yerde kolay bulamayacağınız sakatatlar burada tüm lezzeti ile karşınızda. Küçük tabaklar halinde sırasıyla geliyor sıcaklar. Doyduğun yerde ben bittim diyorsun. Bu yüzden benim hala tadamadığım güzellikleri var. Sonrasında enfes bir tatlı ve çay kahve servisi ile son buluyor bu ziyafet. Hesap çok makul. Biz son gittiğimizde (11/09/12) kişi başı 55 TL gibi bir rakam ödedik. İçki ve salata, meze ve çatlayana kadar yemek dahil. İşte bunlarda şuan gözümün önünde uçuşanlar. Rezervasyon için bilgiler sitesinde mevcut. Bakalım siz gitmeden ne kadar dayanabileceksiniz.

tandır

arnavut ciğeri

solda badem uykuluk (karaciğer ve akciğer arasındaki lenf bezlerinden çıkıyor) sağda atom kokoreç

kuzu kavurma

kağıtta pastırma

aslan sütü:)

tatlılar ve meyve

İzmirliler, başka yerlerden gelip İzmir'deki güzel yerleri keşfedenler, tavsiyelere açığım. Lütfen beğendiğiniz mutlaka gitmelisin dediğiniz yerleri sizde yazın.
Sevgiler,